Çehov`un Rusyası ve Karabağ

                                                                                         

Kremlin, Suriye krizinin başlangıcından beri bu ülkenin en önemli destekçilerinden biridir. Beşar El Esed`in son günlerinde bile, Ruslar başarılı olmak için bütün yolları denemişlerdir. Ruslar, güya oradaki askeri üsleri ve çıkarları için değil de, yalnız Suriye halkını sevdikleri için ve bu konuda gerilimi yatıştırmak için Türkiye-Suriye arasına Rus tiyatro yazarı Çehov`u devreye sokmuşlardır. Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov, Türkiye`nin NATO`dan patriot isteğiyle bağlı ve Ankara`nın savunma amaçlı olarak aldığı tedbirlere karşı, Moskova`da düzenlediği bir basın toplantısında şöyle demiştir:

… Türkiye-Suriye sınırına Patriot bataryaları yerleştirilmesi fikri, ünlü Rus yazar Çehov’un piyeslerinde duvarda asılı silaha benziyor…, bölgedeki güvenliği tehdit edici ve gerilimi arttırıcı bir özellik taşıyor” . (Hürriyet, 23 Kasım 2012)

Aslında Çehov`un 19. yüzyılın sonunda Rusça yazdığı bu piyeslerden Moskova ders almalıdr. Rusların Kafkaslar ve bölgemizdeki gerilimi artıran oyunları ve girişimleri herkes tarafından bilinmektadir. Lavrov`un Rusya`sı, Çehov`u bir daha iyi okusun ve sonra Kafkaslarda ve bölgedeki yaptıklarına baksınlar. Bu sözler Rusya için daha çok geçerlidir. Rusya Fedrasyonu kendi içindeki milletlerin topraklarını ve özerk bölgelerinin sıkıntılarını unutturmak için, oyunu kendi sınırları dışına çekmekte ve bu oyunla bölge halklarını birbirine karşı kışkırtmakla imtiyaz almaktalar. Öyle ki, Kafkaslar`daki her oyunun altından Moskova çıkmaktadır. Çehov`un yazdığı bazi piyesler tam Moskova`nın Kafkaslar`daki oyununa benzemektedir. 2008 yılında Rusların Gürcistan`a saldırısı bütün dünya tarafından bilinmektedir. Hatta, Abhazya ve Güney Osetya`ya bile hava savunma sistemlerini yerleştirmiştir.

Bağımsızlığını kazandıktan sonra, Azerbaycan gibi bir ülkenin Karabağ bölgesini Ermenistanla birlikte işgal eden ve kendi silahlarını ve askerlerini bu bölge`ye konuşlandıran da yalnız Rusyadır, Türkiye değiıdir. Bu işgal o dönemde o kadar ilerledi ki, Moskova yardımıyla Ermeniler, 1993-1994 döneminde Karabağ ve çevresindeki geniş bir çemberi ele geçirerek, Laçın koridoru vasıtasıyla Ermenistan`la doğrudan kara bağlantısını sağladılar. Dahası, Rusya Ermenistan`daki askeri üssünün yürürlük süresini bile 2044 yılına kadar uzatmıştır. 

Rusya`nın desteklediği Ermenistan, uluslararası antlaşmaları, Helsinki ve AGİT ilkelerini çığneyerek, Azerbaycan topraklarını fiilen işgal etmiştir. Lavrov iyi biliyor ki, işgalin de ötesinde buradaki Azerbaycan Türkleri`ne karşı açık bir soykırım yapmıştır. İyi ki Çehov tiyatro için piyes yazmağı durdurmuştur ve bir mektubunda “700 yıl yaşasam bir piyes yazmam. Nesine isterseniz bahse girerim.” demiştir. (CNNTÜRK, 15 Temmuz 2006). Yoksa, Ruslar Çehov`un tüm tiyatro piyeslerini dış politikalarında ve uluslararsı ilişkilerde ters olarak kullanacaklardır.

Aran ERDEBİLLİ

28 Kasım 2012